* Atalarımın Acıları - Köklerimle Yüzleşme ( Nefes Çalışması )

...
Bir pazar günü daha nefes çalışmasıyla son buldu...
Atalarımın acıları, köklerimin yaşadıkları her neyse tüm ruhumu, bedenimi, kalbimi bir kerpetenle yerinde söktü sanki..
Böyle çok ortadan anlattım değil mi?
Gelin bir de detaylıca  yazayım...

Bir önceki yazımda,
Kalp nefesiyle affetmekten bahsetmiştim.
Onun öyle etkisinde kaldım ki,
Bu pazar da nefes çalışmasına katılmaya karar verdim.
Konuyu biz seçmiyoruz, dolayısıyla Nefes ve Yaşam Akademisi'nin kurucusu Burcu Hanım'ın kalbine ne doğarsa o konunun nefesiyle şifalanmaya niyet ediyoruz.
Bu kez konu Atalar ve Kökler'di.
Yine " ne acaba bu?" dediğim nefes çalışması için 1 saat kadar yaptığı bilgilendirmeyi dinledim...
Size de olur mu bilmiyorum ama sanki o konuştukça içimdeki bazı odaların lambası yandı.

Hep merak ettiğim soruların yanıtı acaba köklerimde olabilir miydi?
Belki de atalarımın yaşadıkları benim beden hafızamda büyük daralmalara yol açıyordu.

Örneğin,
Hiç boğulma tehlikesi geçirmemiş olmama rağmen neden denizin altına dalmakta güçlük çekiyordum?
Neden en büyük korkularımdan biri boğularak ölmekti?
Saniyelerle ölçülebilecek kadar kısa bir sürede suya dalıp çıkarken bile neden kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu?

Bilmiyorum,
Dün de bunun cevabını alamadım.

Ama beni,
Kendime hiç sormadığım bir soru ve cevap bekliyordu.
En çok da buna şaşırdım.


Burcu Hanım,
Köklerimizi, Atalarımızı simgeleyen bir eşya , cisim, fotoğraf, eşya ya da hiçbir şey bulamıyorsak isimlerini yazdığımız bir kağıt parçasını yanımıza almamızı istedi.
Açıkçası benim aklıma eşya gelmediği için (ve biraz da kolaya kaçtığımdan) küçük bir kağıda dedemle anneannemin isimlerini yazıp, kalbimin üstüne tişörtümün altına yerleştirdim.

Soru sormadım,
Yanıt aramadım.
Sadece nefes alıp vermeye odaklandım.

Bir kaç gündür,
Aklım fikrim "bizi bırakmaya karar veren!" bakıcımızda olduğu için bir türlü konuya odaklanamadım.
Sürekli aklımdan bakıcı adayları geçti,
Kendi bakıcımıza duyduğum kırgınlık hep en ağır duygu olarak seansta adeta beni ele geçirdi......
....derken,
öyle olmadığını anladım!

Nefesi ne düşünürsem düşüneyim hiç bırakmadığım için ansızın bir soru belirdi aklımda?

- Dedemin, annesi çok acı çekmiş miydi?

Ve işte, film bu soruyla koptu..
Önce usul usul aktı gözyaşlarım...

- Peki, dedem çok yoksulluk görmüş müydü?

İlk hıçkırık koptu boğazımdan...

- Ya, anneannem? Bulgarlardan eziyet çekmiş miydi?

Kalbim acıyordu.

- Yiyecek ekmeği zor mu buluyorlardı?
- Paraları yok muydu?
- Erik kavururduk diyordu anneannem, tadı nasıldı?
- Okulda, şehirde Türk oldukları için zulm görüyorlar mıydı?
- Anadillerinden koparılmak nasıl bir histi?
- Peki ben neden böyle acı çekiyordum? Neden bu zorlukları ben yaşamış gibi hissediyordum? Neden aç kalma fikrinden bu kadar korkuyordum? Neden yoksulluktan endişe ediyordum? Neden bu kadar çok ağlıyordum?

Evet, neden ağlıyordum...
Öyle akıyordu ki gözyaşlarım,
bir elimle, diğer elime vurmaya başlamıştım.
Transta gibiydim , elim benim değildi sanki!
Kontrol edemiyordum, elime vurdukça rahatlıyordum.
Nefesim boğazımda düğümleniyordu,
Boğulmaktan kurtulmuşçasına büyük bir gürültüyle nefesime geri dönüyordum...

Fakat, sakinliyordum da bir yandan.
Anlıyordum, neyi anladığımı bilmeden.
Sanki bir şeyler benim arayıp bulmam için saklandıkları çekmecelerden çıkıyordu da,
" Demek buradaydınız!" diyordum onlara bakınca...
Demek geldiniz...


Bu düşüncelerle,
Gittikçe durulan gözyaşlarımla,
Uykuya geçtim.
Tişörtümün altında tuttuğum kağıt parçası yanaklarımdan boynuma, oradan da içime akan gözyaşlarımla ıslanmıştı...

Sabah kalktığımda,
" Ne oldu dün akşam? " diye sordum kendime.
Bilmiyorum, belki cevabı bulamadım.
Ama belki de cevabı bana Müge abla söyledi

" Ya içindeki kıtlık bilinciyse bu? Ya o şifalandıysa?"

Bu yüzden mi ben her şeyi yedekleyerek alıyorum?
Neden çok sevdiğim şeyleri hep stoklamak istiyorum?
Niye ihtiyacım kadarını değil de, daha fazlasını alınca kendimi güvende hissediyorum?
Eşyalar mı beni güçlü kılıyor?
Bu nedenle mi, etiketi üstünde kıyafetler biriktiriyorum?
Belki de bu yüzden yemek yerken kendimi kaybediyorum?
Obezliğe bu kadar yatkın olmamın nedeni , çektiğim yokluklardan mı?


Bilmiyorum.
Ama öyleyse,
Şifalanmayı,
Durulmayı,
İyileşmeyi seçiyorum.

... bir de,
dedem ile anneannemi çok özledim.
Bilin istedim.


Rüya,
Ankara
2020


Yorumlar

Popüler Yayınlar