Vallahi şaşırıyorum!
Yaşça ne büyüğüm,
Ne de küçük..
İyi kötü yediğim bir kaç kazık, kırdığım bir kaç kalp var hayatımda...
Muhakkak ki insanın olduğu yerde şaşmalarım ve şaşırtmalarım bitmeyecek ama ben bi öyle-bi böyle olanları anlayamıyorum. Deniyorum ama olmuyor.
Ben kendimi ne kadar iyi ifade etmeye çalışırsam çalışayım,
Bazen snapchat filtresi gibi oluyorum.
Gözlerimi açıp, dudaklarımı büzüp
"Beni niye üzdünüz lan!" diye sormak istiyorum.
Çok mu zor, bir lafın, bir bakışın öncesini / acabasını düşünmek?
Neyi zor, karşındakini anlamanın, anlam vermenin?
Bu hırslarla nereye kadar yaşayabiliriz?
Herkese küsersek yarın yalnız kalınca kimin omzunda ağlayabiliriz?
İki güzel başarının ardından, ne diye hiç yanılmayacağımızı düşünürüz?
İnsanız biz.
Şaşırıyorum, vallahi şaşırıyorum.
Küçük insanların, küçük yaşamlarını büyük laflarla kendimize dert etmemizi anlayamıyorum.
Bir masanın etrafına doluşup "çekiştirmenin" keyfini neden hırslara, kızgınlıklara bırakıyoruz.
Kendimizi mi duymuyoruz, kendimiz olmayı mı unutuyoruz.
En çok kitap satışını "Kişisel Gelişim" reyonları gerçekleştirirken,
Biz ya okuduğumuzu anlamıyoruz ya da okuduğumuzu anlayamıyoruz!
Artık yoruldum,
Arkamdan ne der, yüzüme ne söyler,
Dediğiyle beni incitir mi?
İçinden ne geçiyor,
Hata yapsam düzeltir mi, keyfini sürer mi?
.. diye düşünmekten..
Sadece biraz sessizlik istiyor ve hayatını , hayatıma zehir edenleri tek tek seçip, üstünü karalamak istiyorum...
El ele versek Dünya'yı kurtaramayız belki ama birbirimizi kurtarsak şimdilik kafi bana..
Ne de küçük..
İyi kötü yediğim bir kaç kazık, kırdığım bir kaç kalp var hayatımda...
Muhakkak ki insanın olduğu yerde şaşmalarım ve şaşırtmalarım bitmeyecek ama ben bi öyle-bi böyle olanları anlayamıyorum. Deniyorum ama olmuyor.
Ben kendimi ne kadar iyi ifade etmeye çalışırsam çalışayım,
Bazen snapchat filtresi gibi oluyorum.
Gözlerimi açıp, dudaklarımı büzüp
"Beni niye üzdünüz lan!" diye sormak istiyorum.
Çok mu zor, bir lafın, bir bakışın öncesini / acabasını düşünmek?
Neyi zor, karşındakini anlamanın, anlam vermenin?
Bu hırslarla nereye kadar yaşayabiliriz?
Herkese küsersek yarın yalnız kalınca kimin omzunda ağlayabiliriz?
İki güzel başarının ardından, ne diye hiç yanılmayacağımızı düşünürüz?
İnsanız biz.
Şaşırıyorum, vallahi şaşırıyorum.
Küçük insanların, küçük yaşamlarını büyük laflarla kendimize dert etmemizi anlayamıyorum.
Bir masanın etrafına doluşup "çekiştirmenin" keyfini neden hırslara, kızgınlıklara bırakıyoruz.
Kendimizi mi duymuyoruz, kendimiz olmayı mı unutuyoruz.
En çok kitap satışını "Kişisel Gelişim" reyonları gerçekleştirirken,
Biz ya okuduğumuzu anlamıyoruz ya da okuduğumuzu anlayamıyoruz!
Artık yoruldum,
Arkamdan ne der, yüzüme ne söyler,
Dediğiyle beni incitir mi?
İçinden ne geçiyor,
Hata yapsam düzeltir mi, keyfini sürer mi?
.. diye düşünmekten..
Sadece biraz sessizlik istiyor ve hayatını , hayatıma zehir edenleri tek tek seçip, üstünü karalamak istiyorum...
El ele versek Dünya'yı kurtaramayız belki ama birbirimizi kurtarsak şimdilik kafi bana..

Yorumlar
Yorum Gönder